Mezoterapi; vitaminlerin, minerallerin, aminoasitlerin, enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.
Mezoterapi birçok farklı durumda uygulanabilir. Mezoterapinin en sık uygulandığı durumlar şu şekilde sıralanabilir;
Mezoterapinin aşağıda verilen durumlarda uygulanmaması önerilir. Bu durumlar:
Mezoterapide küçük miktardaki ilaçlar mikroenjeksiyon yöntemi ile direkt problemli bölgeye verilir. Bu şekilde sistemik bir etki oluşturmaksızın problem çözülür ve tedaviden maksimum fayda sağlanır.
Enjeksiyon bölgesinde geçici kızarıklıklar ve morarmalar oluşabilir. Bu bir sorun teşkil etmez çünkü kullanılan maddeler sistemik dolaşıma karışmadığından bu etkiler 1-2 gün içinde kendiliğinden kaybolur.
Tedaviye cevap problemin şiddetine, kişinin yaşına ve cilt yapısına bağlı olmakla birlikte genellikle 2. veya 3. seanstan sonra görülmeye başlanır.
Mezoterapi seanslarından önce ve sonra aspirin gibi kanı sulandıran ilaçlar kullanılmamalıdır. Mezoterapi seansından sonra, uygulama yapılan bölgeye yaklaşık 10-15 saat su değdirilmemelidir. Kot, dar pantolon gibi vücudu saran pantolonlar giyilmemesi tavsiye edilir. Mezoterapi seanslarından sonra 48 saat zorlu hareketler, 10-15 saat banyo ve makyaj yapılmamalıdır.
Saç mezoterapisi, hem kadınlar hem de erkeklerde saç dökülmesini engelleyen, bununla beraber saç uzamasını sağlayan ve kelliğin tedavisi olarak da kullanılabilen bir yöntemdir. Kelleşme sorunu yaşayan insanların saç derisindeki gerekli vitamin, mineral ve besin ögelerini sağlayarak, saç dökülmesini önler. Besin ögeleri içeren enjektör yardımıyla, saç derisine bir sıvı enjekte edilerek gerçekleştirilir. Bu yöntem ayrıca hücre metabolizmasını hızlandırır, enfeksiyonları yok eder ve saç derisindeki kan dolaşımının hızını oldukça artırır. Saç foliküllerini de canlandırırarak, uzun, güçlü, hacimli ve sağlıklı saçlara kavuşmanıza yardım eder. Mezoterapi yönteminde oldukça ince iğneler kullanılarak, saç derisinin 2-3 mm altına vitamin, mineral, antioksidanlar ve dokuyu güçlendirip, bakım yapacak diğer bileşenler enjekte edilir. Genellikle saç ekim işleminden 6 ay sonra uygulanır ve yeni çıkmış saç tellerine bakım yapıp güçlendirerek gelecekteki saç dökülmeleri önlenir.
Genetik yatkınlık, çevresel faktörler (stres, sigara, hava kirliliği, UV ışınları), hormonal bozukluklar, beslenme ve uyku düzensizlikleri; saçlarda kırılma, dökülme, cansızlaşma ve seyrelmeye neden olur. Mezoterapi uygulamaları ile saç köklerinin kan dolaşımı artırılır, beslenmesi için gerekli olan vitamin, mineral ve aminoasitlerin saça ulaşması sağlanır. Özellikle bazı tip saç dökülmelerinde saç mezotarepisi ile iyi sonuçlar alınmaktadır. Hastanın problemine göre haftalık veya iki haftalık seanslar şeklinde 4-10 seans yapılır.
Güneş hasarı ve kolajen kaybı birleşerek cildin dolgunluğunu ve görünümünü bozar. Yüz mezoterapisinde ilaçlar küçük miktarlarda karıştırılarak cildin içine ve altına direkt olarak verilir. Mezoterapi ile cilt etkili maddelerden kısa sürede faydalanabilir. Ayrıca ilaçlar çok az miktarda verildiği için kullanılan maddelerin yan etki olasılığı azalır. Yüz mezoterapisi (mezolifting) cildi yenileyen, cilt kırışıklığı ve cilt sarkmalarına etkili olan doğal ve faydalı bir yöntemdir. Mezolifting oldukça etkili bir anti-aging tedavidir. Ciltte kolajen sentezini uyarır; gençleşme, sıkılaşma ve parlaklık sağlar. Yüz mezoterapisi sonrası cilt daha taze ve dinlenmiş görünür. Cildin elastikiyeti artar ve cilt sarkması azalır. Kırışıklıklar hafifler. Cilt aydınlık bir görünüme kavuşur.
Yüz mezoterapisi yönteminde cildi yenileyen hyaluronik asit, antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve amino asitler cilt altına minik iğnelerle uygulanır. Bu faydalı maddelerin direkt cilde verilmesi ve cildin uyarılması cildin kolajen ve elastin üretimini artırır, ciltte nemlenme artar ve cilt yenilenir. Uygulama öncesi cilt temizlenir ve dezenfekte edilir. İşlemden yarım saat önce anestezik krem sürülebilir.
Yüz mezoterapisi başlangıçta 1-4 hafta aralıklarla uygulanır. Ortalama 4-6 seans sonrası 3-6 ayda bir tekrarı yapılabilir. Yüz mezoterapisi sonuçları ikinci seanstan sonra ortaya çıkmaya başlar. Tedavi bittikten sonra cilt yenileme etkisi devam eder.
Son yıllarda sıkça tercih edilen iğneli mezoterapi uygulamasına alternatif olarak geliştirileniğnesiz mezoterapi ile artık ağrı ve acı olmadan cildi yenilemek mümkün.
Mezopeelingin en önemli özelliklerinden biri içeriğinde bulunan etkin karışımdır. Ayarlanmış oranlarda TCA (Tricarboksilik asit) ve H2O2 kombinasyonu içeren yöntem, cilde hasar vermeden fibroblast büyüme faktörlerini uyararak ciltte etki sağlar. Böylece ciltte iğne kullanmadan, iğnesiz olarak bio güçlendirme ve canlandırma sağlanır. Uygulama sonrasında cilt altında kolajen üretimi ve güçlü lifting etkisi devam ederek cildin sorunlarını tedavi eder ve yeni kolajen oluşumunu tetikleyerek hücrelerde biyolojik uyarım gerçekleştirir.
Mezoterapi yaptırmak isteyen, ancak iğneleme işleminden korkan hastalar için ideal olan Mezopeeling, yüz, boyun, göğüs ve dekolte bölgelerinde yaşanan sarkma, gevşemeye yönelik sıkılaştırma, skar ve iz tedavisi, çatlak tedavisi ve leke tedavisinde kullanılır. Uygulamadan başarılı sonuçlar da elde edilmektedir.
Mezopeeling dolgu ile kombine edilirse her iki uygulamanın etkisinin arttığı bir sinerji yakalanır. Lazer veya radyofrekans tedavilerinde, ip ve roller ile de birlikte de kullanılabilir.
Selülit her yaş grubu kadın ve erkekte görülebilen bir dolaşım rahatsızlığıdır. Problem genelde hormonal faktörlere bağlı lenf drenaj sorunu sonrası ortaya çıkar. Mezoterapi ile cildin altına enjekte edilen maddeler selülitli alanda kan akımını ve lenfatik dolaşımı düzenler, yağ depozitlerini çözer ve son olarak sertleşmiş bağ dokuyu düzeltir. Bu şekilde kişinin görünümü değiştirir. Selülit tedavisinde mezoterapi ile 4-10 hafta süre içinde, haftada bir uygulama ile başarılı sonuçlar alınır. Tedavi diyet ve egzersiz ile desteklenirse sonuçları oldukça kalıcıdır.
Mezoterapi, karın, bel, kol ve bacaktaki bölgesel yağlanmaların giderilmesinde liposuctiona alternatif tedavi olarak sunulmaktadır. Enjeksiyon alanındaki yağ dokunun yıkılmasını sağlar. Tedavi, eğer diyet ve egzersiz ile desteklenirse sonuçları normalden daha uzun süre kalıcı olur.